31 Aralık 2014 Çarşamba

Ben Öldürürüm (lo Uccido ) - Giorgio Faletti – Çevirmen : Makbule Ezay Akyıldız

Harika bir romandı. İnsanın soluğunu kesecek denli heyecanlı, sürükleyici bir polisiye gerilim. Bir yandan nefes kesici bir gerilim okurken, öte yanda insanlık dünyasını zehirleyen tecavüzler, ensest, öldürme tutkusu, savaşlar, cinayetler gibi  pek çok sorunlar/hastalıklı ruh halleri üzerine, ayrıca dünyayı güzelleştiren dostluk, arkadaşlık, dayanışma, işini iyi yapan iyi bir insan olmak üzerine derin düşüncelere dalıyorsunuz.

Hikayenin yaşandığı yer, Monako prensliğine bağlı Monte Carlo şehri ve çevresi. Monako, Monte Carlo çok duyduğum isimler olmasına rağmen tam olarak neredeler diye düşününce bilmediğimi fark ettim.
Google earthdan baktım yerine. Avrupa da Akdeniz kıyısında Fransızca ve İtalyanca konuşulan küçük bir şehir devleti imiş.
Bu roman, İtalyan yazarın ilk kitabıymış.

Çavuş Morelli- işini iyi yapan iyi bir polis, iyi bir insan
Frank Ottobre – FBI özel ajanı, işini iyi yapan iyi bir polis, iyi bir insan
Karısı, Harriet
Nicolas Hulot – Monako prensliği polis müfettişi, 55 yaşında.
Karısı, Celine.
General Nathan Parker
Yüzbaşı Ryan Mosse
Jean-Loup Verdier - Radyo sunucusu

Kitabın öyküsünü tabi ki anlatamayacağım için okurken aklıma gelen bazı düşünceleri paylaşmak istiyorum.
Kitabın bir yerinde katilin kullandığı şu cümle çok dikkatimi çekti. Zihniyet yapısını ortaya koyması anlamında çok çarpıcı geldi.
“Kötülüğü düzeltmenin tek yolu var ; aynı kötülükle savaşmak”
Yaşadığımız ülkede, Ortadoğu ülkelerinde, tüm dünyada yaşanan savaşların, çatışmaların, terör eylemlerinin temel sebebi bana göre bu zihniyet yapısı.  

Devletlerin uyguladığı acımasız şiddete, adaletsizliklere karşı isyana kalkan insanlar birleşerek örgütler kuruyor. Devletin ötekileştirdiği, yok saydığı, adaletle hükmetmediği halktan insanlar da bu örgütlere destek veriyor. Bir süre sonra halkın desteğiyle örgüt, güçlendikçe karşı olduğu devletten çok daha acımasız şiddet/terör eylemlerine imza atmaya başlıyor. "Kötülüğü düzeltmenin tek yolu var  çünkü, aynı kötülükle savaşmak". 

Öte yanda, toplumun huzurunu bozan siyasal eylemler, şiddet/terör eylemlerini durdurmak için de devletler, askeri operasyonlar yapar. Örgüt militanlarını, sempatizanlarını yok etmek için üzerlerine bomba yağdırır. Tek amaç vardır artık, hepsini öldürmek, yok etmek.
"kötülüğü düzeltmenin tek yolu var çünkü, aynı kötülükle savaşmak."
Ne hazin ki, benzer bir zihniyet yapısına sahipler. İki tarafta yaptığı şiddeti haklı ve gereklilik olarak görüyor.

Gezegenimizde, korkunç savaşlar, çatışmalar bu kafa yapısına sahip insanların sayesinde ilelebet devam edegelmekte ne yazık ki.  Ve bu şekilde bir kısır döngüye dönüşerek şiddet/savaşlar dalga dalga büyüyerek içinden çıkılmaz hale gelir. Devletlere yakınlık hissedenler ulusal liderlerini kahramanlaştırarak putlaştırırlar. Kahramanca savaşması için övgüler yağdırırlar. Örgütlere yakınlık hissedenler de örgüt liderini kahramanlaştırarak putlaştırırlar. Böyle toplumlarda artık en büyük değer, en büyük kahramanlık savaşa katılıp kahramanca savaşmak, öldürmek, yok etmek.

Kana kan, dişe diş kültürü, "Kötülüğü düzeltmenin tek yolu var çünkü, aynı kötülükle savaşmak".  Bazen yüz yıllarca süren kan davaları, Ortadoğu cehenneminde yaşanan savaşlar, katliamlar, hep bu zihniyet yapısının doğurduğu vahşetler.
Bu zihniyet yapısı, bir toplumun küçük bir azınlığında olsa mücadele etmek mümkün olur. Korkunç olan, mücadeleyi imkansız hale getiren ise toplumun büyük çoğunluğunun bu zihniyet yapısında olması. 

Bazan sohbet ortamlarında şiddetin çıkmaz yol olduğunu söylediğin zaman,  “ne yapalım kurşunlara karşı gül mü uzatalım” diyerek çıkışıyorlar. Tabi ki olayı saptırıyorlar. Anlamak istemiyorlar.
Bu romanda katille savaşan iki güvenlik elemanın yaklaşımı arasında dağlar kadar fark var. Görünürde ikisi de katille mücadele ediyor. Ama işte Frank’ın tek derdi, insanlara daha fazla zarar vermesini engellemek amacıyla katili yakalayıp adalete teslim etmek.  İşini iyi yapma duygusu içinde, iyi bir insan olmaktan da uzaklaşmadan. 

General’in  derdi ise katili yakalamaktan çok, kana kan, intikam duygusu içinde yakalayıp öldürmek, münkünse acı çektirerek öldürmek, onun mağdurlara yaptıklarının aynısını ona yapmak.
Kötülüğe karşı savaşırken 2 farklı yöntem. Ne yazık ki gelişmemiş toplumlarda çoğunluk generalle benzer kafa yapısına sahipler.

It was a great novel. Excited, a gripping crime thriller which cut the breath. While reading a great novel, you think  about incest, kill passion, wars, murders which poison humanity. And you think about friendship, solidarity, to be a good person making work best.

Where the story took place, Monte Carlo and surrounding area in the principality of Monaco.

The novel was the first book of the Italian writer.











Türkçe (Orijinal Dili:İtalyanca)
624 s.
Çevirmen : Ezay Akyıldız
Yayınevi: Doğan Kitap
Tür / Konu  :        Roman , Polisiye , Edebiyat

İstanbul, 2012
...................

Bütün blog dostlarına mutluluk huzur keyif dolu yeni bir yıl diliyorum.. 

15 yorum:

  1. Happy New Year!
    May 2015 bring you success, joy and prosperity!!!
    Kisses, Paola.

    Expressyourself

    My Facebook

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ Paola! Thanks for your good wishes. .
      I wish you happy New year..

      Sil
  2. Polisiye romanlara uzak biri olarak, cümleler hoşuma gitti.
    Bildiğim, yanlışın yanlışla düzeltilemeyeceği..Kötülüğün kötülükle yok edilemeyeceği gibi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ Telve ! Çok güzel ifade etmişsin. Aynen öyle.
      Bu kitabı tavsiye ederim. Polisiye ye bakışın değişebilir. .:)
      Size de mutlu yıllar. ..

      Sil
  3. Bu arada, size de iyi yıllar :)

    YanıtlaSil
  4. nice blog
    would you follow each other ?
    http://unconventionalsecrets.blogspot.it/

    YanıtlaSil
  5. eğer bir gün bu kitap karşıma çıkarsa hatırlayacağım ve okuyacağım :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ Şükran! Dostlar tarafından hatırlanmak güzeldir. .. :)

      Sil
  6. Kötülüğe karşı savaşmak... Ciddi bir mesele. Çünkü intikam kuvvetli bir his ve öfke de. Düşünmeden hareket ettiriyorlar...

    Bu aralar felsefe okumaktan harap olmuş biri olarak ben de polisiye okuyorum, Emrah Serbes :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ Narda ! polisiye su gibi kolayca akıp gidiyor...Serbes i daha hiç okumadım.
      çoğunluğu kesin inançlılardan oluşan bir toplumda felsefe okumak çok riskli.. :)
      daha artık kesin inançlı olan bir sürüye katılamıyorsun. ve hayatın çok zorlaşıyor...

      Sil
    2. evet, yeterince zor değilmiş gibi :)

      Sil
  7. It's al was interesting to read your posts!!!!
    See you soon, Paola.
    Expressyourself
    My Facebook

    YanıtlaSil
  8. Altı çizili cümleler çok çarpıcı. Güzel bir kitaba benziyor.

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız için Teşekkürler. .