Kitap, çok hoşuma gitti. Bir defa okunup rafa kaldırılacak kitaplardan değil. Bir başucu kitabı olmayı hak ediyor bence. Yaşama dair, insana dair, daha özgür, daha onurlu bir duruşa dair bir bilge insandan pek çok güzel sözler, dersler, öğütler içeriyor. Hümanist bir insana da böylesi güzel bir kitap yakışır. Kişilik olarak ta kendimi ona çok yakın hissettim. Candan bir dost arkadaş kazanmış gibi hissettim.
Çok basit sade anlaşılır bir dili var. Bir lise öğrencisinin hatta ilköğretim öğrencisinin rahatlıkla okuyup yararlanabileceği bir kitap.
Yaklaşık 500 yıl önce yazılmış olan kitabı okuyunca, Montaigne in yaşadığı toplumun değerleri, kültürel düzeyi hakkında ipuçları veriyor. Ben biraz şaşırdım doğrusu. Doğu dünyasına göre oldukça ileri bir kültür seviyesinde oldukları görünebiliyor. 500 yıl sonra, yaşadığımız topluma bakınca üzülüyor insan. Kültür, sanat, edebiyat, felsefe, bilim v.s den o kadar uzak ki toplumumuz.
Umarım hoşunuza gider. Kitaptan pek çok alıntı yapmayı düşünüyorum.
Kitaptan dikkatimi çeken konuların bir kısmı şöyle;
Onurlu bir varoluş sergilemek.
Ölümden korkmamayı öğrenmek
Aylaklıktan uzak durup çalışmanın ve kendini geliştirmenin güzelliğini hissetmek.
Kederli olma halini bir yaşam tarzı haline getirmenin, bayağı bir kötü varolma şekli olduğu
Hayal gücünün müthiş etkileri: mucizeler de yaratabilir. hastalıklar da yaratabilir.
Alışkanlıklar ve geleneklerin kötü etkileri :doğal ve evrensel düşüncelerin doğmasına gelişmesine engel oluyorlar.
Kararsızlıktan kurtulma üzerine öğütler
Çocukları nasıl eğiteceğimiz üzerine
Dostluğun güzelliği üzerine sözler
Ruhumuzun değişkenliği ve esnekliği , birbirine zıt duygular barındırması
Yalnızlık üzerine
İnsanın şöhret arayışının anlamlılığı ve anlamsızlığı üzerine
Erdemli olmanın güzelliği
Korkaklık ve zalimliğin birbirine nasıl yakın olduğu
------------------------------------------------------------
Kitab'ın Giriş’inden alıntı;
Montaigne’ye göre bir insanın en önemli görevi önce insan olmayı öğrenmektir.
Denemeler’ i okuyan bir insanın durup kendine bakmaması kendini ve hayattaki amaçlarını sorgulamaması neredeyse mümkün değildir.
1533 te Montaigne de dünyaya geldi. Soylu bir ailenin çocuğuydu. Oğlunun hümanist değerlere önem vermesini sınıfsal önyargılarla büyümemesini arzulayan babası, oldukça varlıklı olmasına rağmen, oğluna mütevazi bir çocukluk yaşatıp, kusursuz bir eğitim vermeye çalıştı.
Okul yıllarında gördüğü katı eğitimden uzaklaşmak için, daha coşkulu, daha sıcak duyguları canlandıran edebiyat tutkusuna sarılır. Parlemento görevi belediye başkanlığı gibi çeşitli devlet görevlerinden sonra yaşamının son yıllarını 1592 deki ölümüne kadar Denemeler’ i yazmaya adar.