Tek kelime ile muhteşemdi. Yüreğine sağlık sevgili
Ahmet Ümit.
Hem müthiş bir heyecan, gerilim. Hem de Anadolu’nun
kadim kültürleri hakkında harika bir belgesel.
Kavimler bahçesi Anadolu. Kültürler bahçesi,
medeniyetler bahçesi Anadolu. Pek çok halka, kültüre, medeniyete, inançlara
beşiklik yapan topraklar.
Romanı okurken hem polisiye gerilimin verdiği
müthiş heyecanı hissediyorsunuz hem de
aynı anda sık sık yaşam üzerine, ölüm üzerine, yaşamın anlamı üzerine, bu
ülkede yok edilen kadim halklar, kadim kültürler üzerine düşünürken
buluyorsunuz kendinizi. Anadoluda yüzyıllarca yaşamış olan kadim kültürlerin,
kadim halkların yok olması veya yok edilmesi üzerine hüzünleniyorsunuz. Bizim yörelerin, Mardin Midyat çevresi havasını soluyorsunuz.
Belli ki sevgili Ahmet Ümit çok çalışkan bir
yazar. Hayran kaldım.
Eminim sadece bu romanı yazmak için bir sürü belgesel
nitelikte kitap-ansiklopedi okumuş, Gazete arşivlerini taramış, Mardin Midyat
çevresini gezmiş, Yöredeki insanlarla görüşmüştür.
Bir roman olmasına rağmen, Mezopotomyanın yaşayan
kadim halklarından Süryaniler hakkında belgesel nitelikte pek çok bilgiler
öğreniyorsunuz.
Bizim yörelerde bir türlü bitmeyen çatışmalar,
ölümler, öldürmelerin getirdiği çürümeler, yozlaşmalar, canavarlaşmalar.
Başkomiser Nevzat, karşısında kendine göre çok
haklı cinayetler işlemiş adama ;
-
Öldürdüğün insanlara benzediğini düşünmüyor
musun? Bu ülkeyi yaşanmaz kılan insanlara…
Çok çarpıcı geldi bana. Her ne amaçla olursa olsun
silaha, savaşa, şiddete bulaştıktan bir süre sonra öldürdüğün insanlara
benzersin. Bir süre sonra canavarlaşırsın.
Başkomiser Nevzat, Yardımcıları Ali ve Zeynep
Evgenia yengemiz.
Cengiz müdür
Selim
Yusuf
Can
Midyat Mor Gabriel manastırı. Deyrul umur
Altı çizilenler :
-
birini öldürsen, biraz da kendini öldürürsün. Kendi
hayatını, kendi ruhunu, kendi masumiyetini. Ölüler tuhaf varlıklardır. Onları
toprağa koyduğunuzda, hatta çürüyüp kemikleri un ufak olduğunda bile aramızda
yaşamaya devam ederler. Bir yerlerden düşlerimize sızarlar, hayallerimizi
gölgelerler, umutlarımızı karartırlar. O yüzden ben kimseyi öldürmek istemem.
/sf:387
- ölümle gerçekleştirilen adalet,
ölümü yüceltmekten başka bir işe yaramaz. /sf:388