30 Nisan 2023 Pazar

EFSUN - SELAHATTİN DEMİRTAŞ

 
Çok güzel, etkileyici, heyecanlı, sürükleyici bir roman.

Emeği ile geçinen emekçi insanlar..

Büyük sermayedarların çirkeflikleri, devleti yönetenlerle iç içelikleri.

Suç işleseler bile devletin adalet kılıcı onlara dokunmuyor ne yazık ki.

Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf romanını andırdı bana.

Ordada büyük ağaların devleti yönetenlerle kirli ilişkileri, iç içeliği vardı. 100 yıl geçti ama ne yazık ki “hak, hukuk, adalet” açısından pek bir ilerleme olmadı bu ülkede. Hala “hak, hukuk, adalet” arıyoruz.

Namuslu, onurlu bir yaşam için mücadele etmek, geride ‘onurlu bir geçmiş’ bırakmak, Sömürüye, kapitalizme karşı dik durmak kitapta işlenen temel değerlerden...

Karakterler ;

Efsun – gazeteci kadın

Mercan – Efsun’un annesi, ressam

Kadim- Efsun’un babası, Beyrutlu hıristiyan, gazeteci

Şevket bey – adını gezi direnişinden ilham alan Gezi Dergi’nin patronu

Kenan Kaya,  Annesi Sinem, babası Bakır ağa – holding ve çiftlik sahibi

Şöförü Feyzi kahya (Kızıl Kaptan)

Caner, patronu – Dilaver Dündar, annesi- Kibar



12 Nisan 2023 Çarşamba

ÖLÜMLE RANDEVU - MARIO MAZZANTI

 

Prof. Gaspare Valeriani – maktül, üniversitede hoca

Prof. De Carlo – üniversitede hoca

Komiser Benni –

Angela

Corso Margas – doktor ve tarihçi, Humiliati tarihi uzmanı

Dea – patroniçe

San Carlo Borromeo – 1565-1584 yılları arası Milano başpiskoposu

Milano – ‘Karşı Reform’ un merkezi

 

Çok etkileyici ve sürükleyici. Bazen bilgilendirici, bazen dehşet verici.

Günümüzde işlenen bir cinayeti çözmeye çalışan bir komiser, bir ortaçağ tarihi uzmanı ile uzun sohbetler yapıyor.

Bu sohbetlere ortak olan bizler de, Ortaçağ Avrupasında kilisenin, Papalığın, Engizisyonun yaptığı dehşet verici cinayetleri, katliamları, vahşetleri öğreniyoruz.  Egemen din kurumunun, insanları halkları acımasızca nasıl sömürdüklerini dinliyoruz. Hem de bunu binlerce yıl sürdürdüler. Dehşete kapılmamak elde değil.    

Kitaptan ;

Sayfa 85 :

Oysa bu hareketler Roma Kilisesi tarafından asla dinlenmez. Aksine, karşı savaş başlatılıp yok edilirler. Kafirlikle suçlanırlar ve zamanın gerçekten de çok uç sapkın hareketleriyle ilişkilendirilirler. Bu yeni tarikatlar arasında Humiliati de en basit haliyle İncil’ in mesajlarına uygun şekilde yaşamak üzere doğar.

Sayfa 86 :

1500 lerin başı diyordum.. dini para karşılığı satıp, adam kayıran, lüks ve yolsuzluk içine gittikçe daha da batmakta olan Roma Kilisesi’nin ahlaki çöküşüne karşı eleştiriler dinmek bilmez.

San Pietro Bazilikası’nı yeniden inşa etmek üzere fon temin etmek isteyen Papa X. Leone bağışta bulunan herkes için genel bir günah affı çıkacağını ilan edince protestolar patlar.

Reddedenler ‘inançsız’ olarak kabul edilip ifşa edilirler.

Augustine Tarikatından Martin Luther, kendi protestosunu ifade eden 95 maddelik tezini Almanya daki Wittenberg Kilisesi’nin kapısına yapıştırır.

Sayfa 88 :

Protestan Reformu kafirlik olarak ilan edilir, bu hareketi gözetim altında tutacak kurum ise eli her yere uzan Engizisyon’dur.

Tarihe San Bartolomeo gecesi olarak geçti. Paris’te 1572 yılında yaşandı. Yaklaşık üç bin Protestan uykularında katledildi. İzleyen günlerde ise Fransa genelinde yedi bin Protestan daha öldürüldü.

Sayfa 89-90 :

Borromeo önderliğinde ‘Karşı Reform’ doğdu.

Karşı Reformun yeni yaşam modeli : bireyin tün hayatının kontrol altında tutulması

Kilisenin kontrolünde ve gardiyan piskoposların gözetimindeki halk sert ve sürekli bir dini uygulamaya uymak zorunda kalır : ibadet, oruç ve kefaret…

Sayfa 107 :

Katharlar – Katharizm : kilise tarafından dinden sapan topluluk, kafir olarak ilan ediliyorlar.

Oksitanya Bölgesi - Bugünkü Fransa’nın güneyi, büyük bölümü Katharlar’dan oluşuyor.

Kilise, onlara karşı bir Haçlı Seferi düzenledi. Hepsi öldürüldü. Kaçanlar bir kaleye sığındılar. Kalenin etrafı odunlarla kaplanıp ateşe veriliyor ve onlarda yakılıyorlar.

Sayfa 138 :

Cadıları ve sapkınları yaktığı, hapishanelerinde işkenceye izin verdiği ve kadınlara baştan çıkarıcı iblisler gibi davrandığı halde San Carlo günümüzde halen bu kadar saygıyı nasıl görebiliyor?

Sayfa 217 :

Kilisenin sapkın olduğuna hükmettiği topluluklar, seçim yapmaya zorlanırlar.

Milano’nun banliyölerinden birinde bir kenara bir haç, onun karşısına ise kazık yerleştirilir.

Ya haçın ayağına kapanıp tövbe etmek ya da kazıkta yakılmak.

Sayfa 219:

Pataria – Patarinler : reform amaçlayan dini bir hareket, kilise tarafından kafir olarak ilan ediliyorlar

Sayfa 273:

“Demir Taç”