Başlıca karakterler ;
Jan
Kretuski : Leh subayı, teğmen, albay
Prenses
Helen Kurcewicz : Kazak
Dük
Yarema Wisniowieçki : Leh
Onufry
Zagłoba
Bogdan
Şmielniçki : Ukrayna Kazaklarının başı
Longinus
Podbipięta : Litvanyalı, bakir asker, dev kılıcın sahibi
Bohun
: Kazak savaşçı
Kitabın yazarı, Henryk Sienkiewicz, (1846, Polonya – 1916, İsviçre) 1905 Nobel Edebiyat ödülü alan Polonyalı yazar. muhafazakar, ulusalcı bir kimliğe sahiptir.
Kitap, 1884 yılında basılmış. Gerçek tarihi olaylara dayanmaktadır.
Bir üçleme serisinin ilk kitabıdır.
Bir sinema filmine de uyarlanmıştır.
Romanda, 17. Yüzyılın ikinci yarısında, Kırım Tatarları ile
Zaporojya Kazaklarının, Lehistan Krallığına isyan ederek, Lehistanlılar (Polonyalılar) la yaptıkları savaş anlatılmaktadır.
Yazar, olayları, Leh subayların kahramanlıkları ve karşı tarafta savaşanların barbarlıkları çerçevesinde aktarıyor.
Acımasız bir savaş, yağma, talan, katliamlar, işkenceler, yakıp yıkmalar…
Lehistan Krallığı, isyanı bastırmak ve egemenliğini tesis etmek için,
İsyancılar ise Krallığın baskılarından kurtulmak, özgürlüklerini elde etmek için aynı şeyi yapıyorlar : acımasızca geçtikleri yerleri yakıp yıkıyorlar, yağmalıyorlar. sivil, kadın, çocuk, asker, savaşçı ayırt etmeksizin öldürüyorlar, işkenceler yapıyorlar.
Adı geçen Yer isimleri : Lehistan, Ukrayna, Litvanya, Lubnie, Valakya, Çerin,
Rozloghi, Çerkassi, Volinya, Dinyeper, Kırım, Siç, Kiev, Korsum, Wassilowska,
Bialocerkiew, Progrebiç, Varşova, Polonna, Bar, Veladinka, Kamenetz, Leopol,
Wolhinya, Raszkow
Kitaptan Altı Çizilenler ;
Sf-111 : Kazak Beyi : Gururlu
beyler tarafından uzun süredir ezilen Kazak halkının kurtuluşu için savaşıyorum
ben. Giriştiğimiz savaş, kutsal bir savaştır. Tanrı da bizimledir.
Sf – 131 : Ukrayna
toprakları 200.000 savaşçısına terk edilmişti bir Kazak Kralının: Bogdan
Şmielniçki
Sf -156 : birkaç
hizmetçi kız yere yatırıldı bu taze kuvvet tarafından. Bir tanesi aşırı
zorlamaya dayanamamış ölmüştü. Kazaklar bunu fark etmedi bile. Diğerlerine yaptıklarını
yaptılar ona da.
Sf -169 : Biz kimseye
ait olmak istemiyoruz! Toprak kimin? Soylunun. Bozkır kimin? Soylunun. Sürüler,
ormanlar, sular, evler kimin? Soylunun. Eskiden toprak yalnızca tanrınındı. İlk
kim yerleşirse o alırdı. Onurlu efendiler bizi tutsak gibi, köle gibi
kullanıyorlar.
Sf – 191 : yirmi bin
Tatar savaşçı. Kazaklar için kötü müttefiklerdi bunlar. Kentleri yağmalıyor,
köylüleri tutsak edip Kırım ya da güneydeki pazarlarda köle olarak satmak üzere
götürüyorlardı.
Sf – 193 : Dük Yarema
ateş çemberini yararak ormanlardan çıkmayı başarmış, önüne ne çıkarsa yakıp
yıkarak ilerliyordu. Jan Kretuski tarafından yönetilen bir süvari birliği iki
bin tanesini öldürerek Kazak öncülerini yenilgiye uğratmıştı. Dükün kendisi de
Progrebiç’i kuşatmıştı. “Onları öyle öldürün ki, geberdiklerini hissetsinler”
diye buyruk vermişti adamlarına. Tutsaklar hemen asılıyor ya da kazığa
oturtuluyorlardı.
Sf – 206 : “Efendimiz,
Polonna’yı aldı. 10.000 kişiyi kılıçtan geçirdi. Kadınlar ve çocuklar dahil.
Sf- 228 : Halkın
iyiliği için savaştığımı söylüyorum!.. Şmielniçki de aynı şeyi söylüyor. Ve ben
ona hain diyorum… Tanrım, ben de başka bir Şmiel miyim? Bu kurnaz Kazak mı
Cumhuriyetin gerçek düşmanı? Halkın önünde suçlanması gereken kişiler yüce
soylular ve onların kibirleri, ihtirasları değil mi?
Sf-242 : Bir gün,
sultana götürülen hurilerle dolu bir gemi geçirdim elime. Bütün kızları
Kazaklarıma verdim, onlar bıkınca da boyunlarına birer taş bağlatıp denize
attırdım.