Diyarbakır Devlet Tiyatrosu oyuncularının Orhan Asena sahnesinde sergiledikleri “Rumuz Goncagül” çok harika bir oyundu. Uzun zamandır izlediğim en güzel oyundu. Hem düşündüren hem eğlendiren bol şarkılı, bol danslı müzikal bir oyun.
Oyuncuların performansı, orkestra ve solistlerin müzikleri muhteşemdi.
Geçmişten bugüne değişen kadın erkek ilişkileri, evlilik, kadın erkek arasında değişen iletişim şekilleri, erkekler, kadınlar üzerine bazen düşündüren bazen eğlendiren neşeli bir oyun.
Liseli çağlardaki gençlerin jimnastik hareketleri, dansları çok iyiydi.
Ayşen’in oyunculuk performansı çok iyiydi. Dekoltesiyle daha bir hoştu.. :)
Bir sevgilim olsun şarkısı çok güzeldi.
Sıtkı. Ah Sıtkı ah. Aşkının peşinden cesurca gidemeyen Sıtkı. İşte böyle zamanında cesur kararlı davranmazsan, bir ömür boyu tatsız, keyifsiz bir yaşama mahkum kalırsın. Kendimi gördüm Sıtkıda. Ben de aşkımın peşinden gidemedim yıllar önce. O cesareti gösteremedim. Annem babam kırılmasın diye kendi kalbimi önemsemedim.
Ayrı yaşamlar kurduktan yıllar sonra, artık yaşlılık dönemindeki son buluşmalarında Sıtkı, kızına Gülsün ismini verdiğini söyleyince gözlerim doldu.
Kadın erkek ilişkisinde en öncelikli değer olarak aşk, her şeyin önüne konmazsa büyük olasılıkla mutsuz bir yaşam gerçekleşir. Ve bir yaşam heba olup gider. İki insan arasında bir aşk sözkonusu ise gerisi teferruat olmalı.
Diyarbakır devlet tiyatrosu yetkililerini, bu harika oyunda emeği geçen tüm oyuncuları, dansçıları, müzisyenleri ve diğer çalışanları kutluyorum. Selamlar sevgiler..