2 Mayıs 2024 Perşembe

Ve dağlar yankılandı –Khaled Hosseini

 

Çok etkilendim, hüzünlendim, duygulandım. Müthiş etkileyici, sarsıcı bir roman. Halid Hüseyin’den okuduğum ikinci kitap bu. Harika bir anlatımı var. Bu roman da Uçurtma Avcısı gibi çok etkilendiğim romanlardan biri oldu.

Yazar, Sovyet ordusunun Afganistan’ı işgal etmesi sonrası, ABD ye iltica eden bir ailenin çocuğu. ABD de, Biyoloji ve Tıp eğitimi aldıktan sonra cerrah olarak çalışmaya başlamış. Bu dönemde yazdığı Uçurtma Avcısı çok büyük rağbet görünce doktorluk işini bırakarak kariyerine yazar olarak devam etmiştir.

Afganistan’da yaşayan bir ailenin, 1949 yıllarından bugüne yaşam öyküsü üzerinden, bir ülkenin felakete sürüklenişine, Ortadoğuda insanların acı dolu yaşam öykülerine tanıklık ediyoruz.

Afganistan'da bir köyde başlayan ve dünyanın çeşitli yerlerine dağılan bir ailenin dramı, aile bağları, sevgi, fedakarlık, mülteci kampları, mülklerin gasp edilmesi, savaşın yarattığı iklimde gelişen büyüyen mücahitler, sonra Taliban.

Yazar, bizi Afganistan -Kabil'den başlayıp Fransa- Paris, ABD- San Francisco ve Yunanistan- Tinos adasına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

SSCB’nin Afganistan’ı işgal etmesiyle başlattığı savaş.

1980 lerde Sovyetlere karşı savaşan mücahitler..

Savaş’ın yarattığı mücahitler...

ABD’nin besleyip büyüttüğü mücahitler.

Mücahitler’in yarattığı iklimde gelişen Taliban...

Taliban’ın yarattığı yıkımlar felaketler.

Taliban’ın yarattığı iklimde gelişen İŞİD, El Kaide

ABD’nin El Kaide ile savaş bahanesiyle Afganistan’ı işgali.

Daha fazla yıkım, daha fazla ölümler.


Karakterler ;

Peri ve Abdullah : iki kardeş

Sabır : Peri ve Abdullah’ın babaları

Pervane : Peri ve Abdullah’ın üvey anneleri

İkbal : Peri ve Abdullah’ın üvey kardeşleri

Golam : İkbal’in oğlu

Masume : Pervane’nin ikiz kız kardeşi, engelli

Süleyman – Nila Wahdati : Kabilde yaşayan, hizmetçileri olan zengin aile

Nebi : Pervane ve Masume’nin abisi, Wahdati ailesinin hizmetinde çalışıyor

Dr Markos Varvaris  : Yunan, plastik cerrahi doktoru, insani yardım kuruluşunda çalışıyor


Kitaptan notlar :

Bir düğün yemeği : pirinç pilavı, üstü patlıcan kızartması

Okul : köy camisinin arka odası

Öğretmen Molla Şekip : çocuklara okuma yazma öğretiyor, kuran ve şiir ezberletiyor

Kabil de – Babür’ün türbesi, Darülaman Sarayı

Üvey anne Pervane, tandırda ‘nan’ yapıyor.  Sf-21

Bir ritüel –bir bebeğin doğumunu kutlama amaçlı- bir ‘motreb’ şarkı söyleyecek, biri de tef çalacak. Sf -47

Pervane ve Masume – iki kızkardeş – 13-14 yaşlarında- afyon yaprakları ile tütünü karıştırıp nargilede içiyorlar. Sf-65

Naswar tütünü çiğneme. Sf-92

Bay Wahdati’nin öğle yemeği – mercimek çorbası ve ‘nan’. Sf- 100

2002 yılları – Ahmed Şah Mesud ile Gülbettin Hikmetyar güçleri arasında savaş. sf-124

1982 – Abdullah ABD ye iltica etti. sf-161

1974- Nila Wahdati ile röportaj – Nila 44 yaşında, Peri 24 yaşında. sf-179

Calozay mülteci kampı –Pakistanda- savaştan kaçan Afganlıların kaldığı kamp. sf-257

 Altı Çizilenler :

Sayfa 330-331 : (Dr Markos) yıllar sonra şunu anladım ki – dünya sizin içinizi görmüyor, derinin ve kemiğin maskelediği umutlarınızı, hayallerinizi ve kederlerinizi zerre kadar umursamıyor.

Gerçek işte bu kadar basit, bu kadar saçma ve bu kadar gaddar. Güzellik gelişigüzel düşüncesizce dağıtılmış, hakkıyla kazanılmamış muazzam bir armağandır.

Uzmanlık alanımı Thalia gibileri düşünerek seçtim.

Bistürümin her darbesiyle bu eşitsizliği gidermek, onlara yapılan keyfi adaletsizliği düzeltmek istedim.

Sf- 365 : Amerikaya iltica eden Abdullah, kızı Peri’yi Farsça derslerine gönderiyor.

Peri çok gönülsüz olmasına rağmen baba, Peri ye şunu söylüyor : “kültür bir evse, dil de ön kapının ve içerdeki bütün odaların anahtarıdır. Onsuz darmadağın olursun. Doğru düzgün bir yuvadan, meşru bir kimlikten yoksun kalırsın.”

Sf-387 : anneme karşı çok daha müşfik olmam gerekirdi. Sevecenlik bir insanın asla pişman olmayacağı tek şey.

Yaşlandığında kendine kesinlikle şöyle demezsin : ah, keşke şu şu kişilere iyi davranmasaydım.

Sf- 396 : hep bir yokluk duyumsadım. Kaynağı olmayan, muğlak bir sızı. Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen, ancak canı acıyan bir hasta gibiydim.


Künye : 

Kitabın özgün adı       : And the mountains Echoed

Yayınevi                     : EVEREST YAYINLARI

Sayfa Sayısı                424

Basım Yılı                  2013

3 yorum:

  1. Uçurtma Avcısı da var bende bu kitap da ama bir türlü okuyamıyorum. Hüzün istemiyorum sanırım...
    Çünkü hayat zaten o kadar zor ki en azından kitaplar diziler filmler falan mutlu etsin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ Aslı : uçurtma avcısı da çok etkileyici gelmişti. olumsuz duygular oluşturabilir mi sizde bilmiyorum ama böyle hayatları okuyunca insanın haline şükredesi geliyor. çok daha iyi durumda olduğunu fark ediyorsun. derin üzüntü, yas, keder, stres uzak olsun hayatlarımızdan. arada bir hüzün iyidir :)

      Sil
  2. Müslüman mısın? Her yerde sıkıntı çekiyorsun. Ama ne gam. Akibetimiz hayr olsun yeter ki. Dünya onların, ahiret bizim olsun.

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız için Teşekkürler. .