Çok etkilendim, hüzünlendim, duygulandım. Müthiş etkileyici, sarsıcı bir roman. Halid Hüseyin’den okuduğum ikinci kitap bu. Harika bir anlatımı var. Bu roman da Uçurtma Avcısı gibi çok etkilendiğim romanlardan biri oldu.
Yazar, Sovyet ordusunun
Afganistan’ı işgal etmesi sonrası, ABD ye iltica eden bir ailenin çocuğu. ABD
de, Biyoloji ve Tıp eğitimi aldıktan sonra cerrah olarak çalışmaya başlamış. Bu
dönemde yazdığı Uçurtma Avcısı çok büyük rağbet görünce doktorluk işini
bırakarak kariyerine yazar olarak devam etmiştir.
Afganistan’da yaşayan
bir ailenin, 1949 yıllarından bugüne yaşam öyküsü üzerinden, bir ülkenin
felakete sürüklenişine, Ortadoğuda insanların acı dolu yaşam öykülerine
tanıklık ediyoruz.
Afganistan'da bir köyde
başlayan ve dünyanın çeşitli yerlerine dağılan bir ailenin dramı, aile bağları, sevgi, fedakarlık, mülteci
kampları, mülklerin gasp edilmesi, savaşın yarattığı iklimde gelişen büyüyen
mücahitler, sonra Taliban.
Yazar, bizi Afganistan
-Kabil'den başlayıp Fransa- Paris, ABD- San Francisco ve Yunanistan- Tinos
adasına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
SSCB’nin Afganistan’ı
işgal etmesiyle başlattığı savaş.
1980 lerde Sovyetlere karşı savaşan mücahitler..
Savaş’ın yarattığı mücahitler...
ABD’nin besleyip
büyüttüğü mücahitler.
Mücahitler’in yarattığı
iklimde gelişen Taliban...
Taliban’ın yarattığı
yıkımlar felaketler.
Taliban’ın yarattığı
iklimde gelişen İŞİD, El Kaide
ABD’nin El Kaide ile
savaş bahanesiyle Afganistan’ı işgali.
Daha fazla yıkım, daha
fazla ölümler.
Karakterler ;
Peri ve Abdullah : iki
kardeş
Sabır : Peri ve
Abdullah’ın babaları
Pervane : Peri ve
Abdullah’ın üvey anneleri
İkbal : Peri ve
Abdullah’ın üvey kardeşleri
Golam : İkbal’in oğlu
Masume : Pervane’nin
ikiz kız kardeşi, engelli
Süleyman – Nila Wahdati
: Kabilde yaşayan, hizmetçileri olan zengin aile
Nebi : Pervane ve
Masume’nin abisi, Wahdati ailesinin hizmetinde çalışıyor
Dr Markos Varvaris : Yunan, plastik cerrahi doktoru, insani
yardım kuruluşunda çalışıyor
Kitaptan notlar :
Bir düğün yemeği : pirinç
pilavı, üstü patlıcan kızartması
Okul : köy camisinin
arka odası
Öğretmen Molla Şekip : çocuklara
okuma yazma öğretiyor, kuran ve şiir ezberletiyor
Kabil de – Babür’ün
türbesi, Darülaman Sarayı
Üvey anne Pervane,
tandırda ‘nan’ yapıyor. Sf-21
Bir ritüel –bir bebeğin
doğumunu kutlama amaçlı- bir ‘motreb’ şarkı söyleyecek, biri de tef çalacak. Sf
-47
Pervane ve Masume – iki
kızkardeş – 13-14 yaşlarında- afyon yaprakları ile tütünü karıştırıp nargilede
içiyorlar. Sf-65
Naswar tütünü çiğneme.
Sf-92
Bay Wahdati’nin öğle
yemeği – mercimek çorbası ve ‘nan’. Sf- 100
2002 yılları – Ahmed
Şah Mesud ile Gülbettin Hikmetyar güçleri arasında savaş. sf-124
1982 – Abdullah ABD ye
iltica etti. sf-161
1974- Nila Wahdati ile
röportaj – Nila 44 yaşında, Peri 24 yaşında. sf-179
Calozay mülteci kampı
–Pakistanda- savaştan kaçan Afganlıların kaldığı kamp. sf-257
Sayfa 330-331 : (Dr Markos) yıllar sonra şunu anladım
ki – dünya sizin içinizi görmüyor, derinin ve kemiğin maskelediği umutlarınızı,
hayallerinizi ve kederlerinizi zerre kadar umursamıyor.
Gerçek işte bu kadar basit, bu kadar saçma ve bu kadar
gaddar. Güzellik gelişigüzel düşüncesizce dağıtılmış, hakkıyla kazanılmamış
muazzam bir armağandır.
Uzmanlık alanımı Thalia gibileri düşünerek seçtim.
Bistürümin her darbesiyle bu eşitsizliği gidermek,
onlara yapılan keyfi adaletsizliği düzeltmek istedim.
Sf- 365 : Amerikaya iltica eden Abdullah, kızı Peri’yi
Farsça derslerine gönderiyor.
Peri çok gönülsüz olmasına rağmen baba, Peri ye şunu
söylüyor : “kültür bir evse, dil de ön kapının ve içerdeki bütün odaların
anahtarıdır. Onsuz darmadağın olursun. Doğru düzgün bir yuvadan, meşru bir
kimlikten yoksun kalırsın.”
Sf-387 : anneme karşı çok daha müşfik olmam gerekirdi.
Sevecenlik bir insanın asla pişman olmayacağı tek şey.
Yaşlandığında kendine kesinlikle şöyle demezsin : ah,
keşke şu şu kişilere iyi davranmasaydım.
Sf- 396 : hep bir yokluk duyumsadım. Kaynağı olmayan,
muğlak bir sızı. Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen, ancak canı acıyan
bir hasta gibiydim.
Künye :
Kitabın özgün adı :
And the mountains Echoed
Yayınevi :
EVEREST YAYINLARI
Sayfa Sayısı : 424
Basım Yılı : 2013
Uçurtma Avcısı da var bende bu kitap da ama bir türlü okuyamıyorum. Hüzün istemiyorum sanırım...
YanıtlaSilÇünkü hayat zaten o kadar zor ki en azından kitaplar diziler filmler falan mutlu etsin...
@ Aslı : uçurtma avcısı da çok etkileyici gelmişti. olumsuz duygular oluşturabilir mi sizde bilmiyorum ama böyle hayatları okuyunca insanın haline şükredesi geliyor. çok daha iyi durumda olduğunu fark ediyorsun. derin üzüntü, yas, keder, stres uzak olsun hayatlarımızdan. arada bir hüzün iyidir :)
SilMüslüman mısın? Her yerde sıkıntı çekiyorsun. Ama ne gam. Akibetimiz hayr olsun yeter ki. Dünya onların, ahiret bizim olsun.
YanıtlaSil