22 Ekim 2012 Pazartesi

Ferrari'sini Satan Bilge - Robin SHARMA

Bundan önce okuduğum kitap “Pusula”dan sonra bu kitabı
okudum. “Ferrarisini Satan Bilge”
tesadüfen peş peşe geldi. Kitapların ana mesajı öz itibarıyla çok benzer.
Yaşamını sorgulama ve bunun sonucunda yeni bir yaşam yaratma.
Kitabı okuyunca daha dingin, daha mutlu, daha huzurlu bir yaşam yaratmanın mümkün

olduğunu hissediyorsunuz.
Yoğun iş temposu olan çok iyi kazancı olan, mesleki şöhret ve büyük bir zenginliğe sahip

50’ li yaşlarda başarılı bir avukat Julian.. geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını sorguluyor.
Sahip olduğu her şeyini satarak daha dingin, daha huzurlu bir yaşam arayışı peşinde

Hindistan yollarına, Sivana Bilgelerinin peşine düşüyor.
Zorlu bir yolculuktan sonra yüksek dağların zirvelerinde yaşayan Sivana Bilgelerini

buluyor. Ve onlardan aldığı derslerle  kendi yaşamını yeniden yaratıyor, yeniden

doğmuşçasına.
Mucizevi bir dönüşüm gerçekleştiriyor.
Aldığı dersleri, öğrendiği teknikleri arkadaşına, dolayısıyla kitabın okurlarına anlatıyor.
Yaşamınızı sorgulamak istiyorsanız, daha dingin, daha mutlu, daha huzurlu bir yaşam
yaratmak istiyorsanız, bu kitapta anlatılan yöntemler işinize yarayabilir.
Ben beğendim, faydalandım. Umarım sizler de faydalanırsınız sevgili blog dostları..

not:Altı çizilenlerin hepsini buraya yazsam nerdeyse kitabın yarısını yazmam gerekecek.
Ancak küçük bir kısmını buraya alabiliyorum.

Altı çizilenler :
Ancak kişinin kendisini bulması ve düşlerini yaşayabilmesi için kendini kontrol etmesinin yanı sıra zihnine, vücuduna ve ruhuna da sürekli özen göstermesinin zorunlu olduğunu öğrendim./sf:52
*Başkalarını yalnızca kendini sevme sanatında ustalaştığında gerçekten sevebilirsin./sf:59

*Çoğu kimse en büyük gelişimi karşılaştığı en büyük güçlüklerle kazanmıştır. / sf:71
*Zihin mükemmel bir hizmetkar, ancak berbat bir efendidir. Olumsuz düşünen biri haline gelirsen bu, zihnine özen göstermediğin ve iyiliğe odaklanmak için çalışmaya zaman ayırmadığın içindir./ sf:75
başka bir insandan üstün olmanın asil bir tarafı yoktur. Gerçek asalet, önceden olduğundan daha üstün biri haline gelmekte yatar./ sf: 93
*Başkalarının senin hakkında söyledikleri önemli değildir. Senin kendi hakkında söylediklerin önemlidir. Yaptığın şeyin doğru olduğunu biliyorsan, başkalarının yargıları hakkında kaygılanmamalısın. Kendi vicdanına ve kalbine göre doğru olduğu sürece istediğin her şeyi yapabilirsin. Doğru olanı yapmaktan asla utanç duyma./ sf: 93
*Yorgunluk büyük ölçüde zihnin bir yaratısıdır. Yönelimleri ve düşleri olmadan yaşayan insanların yaşamına yorgunluk hükmeder./ sf: 94
*Kahkahasız veya sevgisiz geçen bir günün, içinde yaşam olmayan bir gün olduğuna inanırlardı./ sf: 115

12 Ekim 2012 Cuma

Pusula - Tammy Kling

D&R da gezerken indirimdeki kitaplar arasından seçmiştim.
Doğrudan kişisel gelişim öğütlerini içeren kitaplar bazan sıkıcı olabiliyor.
Ama bu tür romanlar daha etkileyici geliyor bana. Hayatını değiştirenler, dönüştürenler, zorluklara karşı mücadele azmi veren insanların yaşam öykülerini içeren kitaplar, romanlar daha sevimli geliyor.
Sade, akıcı ve basit bir dille yazıldığı için çok rahat, bir çırpıda okunabilecek bir roman.
Kitap şu sözlerle başlıyor :
“Beş saniye, yaşamınızı sonsuza dek değiştirebilir ve hayatınızda dilediğiniz her şeyi bir anda silip atabilir. Sizi bir hiçlik arayışında vahşi doğaya gönderebilir.”
Mutlu bir aile, Boo adında 4 yaşlarında dünya tatlısı bir çocukları olan Jonathan ve Lacy çifti.
Anne baba yoğun akademik çalışmaları olan bilim insanları.
Annenin araba kullanırken ki küçük bir ihmali sonucu oluşan korkunç trafik kazasında anne ve kızı alevler arasında kalıyor. Ve ne yazık ki Boo ölüyor. Anne ağır yaralı. aylarca süren bir tedavi süreci.
5 sn de oluşan trajedi, bir ailenin bütün yaşamını darmadağın ediyor.
Bu travmadan kurtulamayan adam, karısı komadayken her şeyi, hasta yatağındaki eşini, işini, evini yaşadığı şehri terk ederek kaçıyor.
Aylar süren zorlu yolculuğunda yaşamını sorguluyor. Karşılaştığı insanlarla konuşmalarından yaşam dersleri çıkarıyor.
Bir süre sonra karısına dönüyor.
Bu defa ikisi birlikte yaşamlarını sorguluyorlar. Ve pek çok yanlışlar yaptıklarını fark ediyorlar.
Kitabın dış kapağında bulunan Sokrates’in “sorgulanmamış yaşam, yaşanmaya değer değildir.” sözü kitabın özünü oluşturuyor adeta.
Benim kitaptan aldığım dersler ;
*Başınıza bir trajedi gelmeden yaşamlarınızı sorgulayın.
*Sevgiye aşka daha fazla zaman ayırarak daha dingin bir yaşam yaratabilirsiniz.
*İnsanın şifası diğer insanlardadır./ Spinoza
Güzel bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Altı çizilenler :
Hepimiz birbirimize –sevgiyle, acıyla ve bazan büyük olaylarla bağlıyız.
“hayattayız! Bu sabah uyandığımız şu olağanüstü güzelliğe bak.”  Bana döndü. ”kaç yazın ya da sonbaharın kaldı Jonathan? Belki yirmi? Ya da otuz? Duygularla savaşacak kadar zamanımız yok. Hayallerimiz tükense de, mutlu olmak için kararlı olmak zorundayız.”
Toin’in dünya çapında bir bisikletçi olma hayali geçmiş, ama bu, onun yeni heyecan verici olasılıklar yaratmasına engel olamamıştı.
Siz içinizde huzuru ve mutluluğu yakalamadığınız sürece, dışarıda sizi mutlu edecek hiçbir şey yoktur.

8 Ekim 2012 Pazartesi

Bu kadınları tanıyın : Sarah Collins- Işınsu KESTELLİ

                              

Haftasonu Ayşe ARMAN 'ın röportajını okudum.
İlginç bir projede bir araya gelen  iki güzel kadın.
Sarah Collins- Işınsu KESTELLİ
Korkunç haberler, cinayetler, savaşlar, tecavüzler, baskıların artması, v.s
Bunlara bakıp karamsarlığa, umutsuzluğa düşebilirsiniz.
Ya da umut dolu, sevgi dolu bu iki güzel insan gibi daha güzel, daha yaşanılası bir dünya için çaba gösterebilirsiniz.

İşte O güzel röportaj :

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21634588.asp?utm_source=twitterfeed&utm_medium=facebook