“Hayat bir piyangodur : Şanslı olan kazanır, şanssızlar ise Tanrı’nın unutulan çocuklarıdır..”
Bu söze katılır mısınız bilmiyorum. böyle sözleri eskiden pek anlamlı bulmazdım. ama artık anlamlı geliyor. Elbette olumlu pozitif bir bakış açısıyla çalışarak hayatta pek çok şeyi değiştirmek mümkün. Ama hayatta insanın değiştiremeyeceği o kadar çok şey var ki? bir aile içine doğuyorsun. bir şehirde doğuyorsun. içine doğduğun aile, şehir, ülke, kaderini yaşamını oldukça etkiliyor. mutlu bir yaşam veya mutsuz bir yaşam..
İçine doğduğun aileni, memleketini, toplumun kültürünü/kültürsüzlüğünü değiştiremezsin.
Hayata ya şanslı doğuyoruz ya da şanssız mı?
Aile, neden bazı insanlar için hayatın kötülüklerine karşı sığınılan bir liman, sevgi ve mutluluk içinde yaşanan bir cennet iken, diğer bazı insanlar için kötülük ve tacizlere maruz kalınan bir mutsuzluk cehennemi oluyor?
Bir insan başka bir insana neden kötülük yapar?
Bir insan kendisine hiçbir zararı dokunmayan başka bir insana neden işkence eder? Neden taciz eder? Neden tecavüz eder? Bu başka insan bazen en yakını, bu bazan çocuğu, eşi olduğu halde neden kötülük yapar?
Charlie- 14-15 yaşında delikanlı
Jasper Jones.. 15-16 yaşlarında. 2 yaşındayken annesi trafik kazasında ölüyor.
Babası alkolik ve sorumsuz
Jack Lionel.. yalnız yaşayan
Eliza Wishart charlienin sevgilisi
Laura Wishart- jasperin sevgilisi
Jeffrey. Vietnamlı çocuk. kriket oynuyor. charlienin arkadaşı
Altı çizilenler:
Kendi başımızayız. Bu da insana kendini ya yalnız ya da güçlü hissettirir. Doğduğunda ya şanslısındır ya da değilsindir. Bu bir piyangodur. Ya işin zordur ya da her şey çok kolaydır. Ama sonrasında her şey sana bağlıdır. /sf:228
İçine doğduğumuz aile, kültür, ülke...Elbette ki "şans" ya da "şanssızlığımız". Ne yapsan da olmaz bazen, doğuştan bellidir, ilerleyebilirsin elbet ama diğerlerinin, "şanslılarınki" kadar kolay olmaz bu... Bu arada Tanrının unuttuğuna inanmıyorum ben... Sufilerin ve yogistlerin değişik fikirleri var bu şanslı-şanssız yaşam hakkında.
YanıtlaSil@Narda ! yorumunuz çok güzel..ama işte bazen o kadar kötü yaşam koşulları içine doğan çocukları görüyorsun ki.kahroluyor insan.. isyan duyguları kabarıyor. bilemiyorum. çözemiyorum.
SilBizim gibi standart hayat şartlarında doğanlar için mutlu olma sebepleri var .Bu biraz da insanın bakış açısına göre değişiyor tabi.
YanıtlaSilBazıları da dediğin gibi pek şanslı doğmuyor.
Tanrı'nın unutulan çocukları mıdır onlar,sohbete açık bir konu,
altını çizdiğin cümleler hepimizin bir pay çıkaracağı cümleler,
ne güzel yazıyorsun kitaplar hakkında.İlgimi cezbediyor:)
@Şükran !teşekkürler şükran.çözümlemesi zor bir mesele bu. ben de bilemiyorum..acılara tacizlere yoksunluklara maruz kalan çocuklar bana çok acı veriyor..
SilBence doğduğu ortamın çok şanslı görünmesi insanın başarısı için her zaman çok da iyi değildir.Mücadele insanı daha başarılı kılar...Bence..
YanıtlaSil@Sinem ! ekonomik olarak çok rahat veya az rahat olan çocukların/insanların başarılı olma şansları anlamında size katılıyorum.. ama hiçbir başarı şansı olamayan çok kötü yaşam koşulları,kötü aile içine doğan çocuklar sözkonusu olunca iş değişiyor.
Silşans mutlaka birkaç adım öne çıkarır insanı...
YanıtlaSil@Derya ! evet öyle.. birkaç adımdan çok daha öte olması durumu kötü geliyor..
Silhımmm.
YanıtlaSilbazıları şanslı oluyo herhalde doğru.
ama buna da olumlu bakmalıyız bu da doğru.
:)
hep elim giden romanlardan bu.
sevmişsin.
zaten listemde vardı.
:)
@ Deep ! bravo deep valla.. bunada olumlu bakabiliyorsun.. :)
Silbüyük bir adaletsizlik haksızlık gibi görünüyor ama..:(