"Okurlarıma romanımı, nasıl anlamaları gerektiğini ne anlatabilirim ne de böyle bir şeye kalkışmak isterim. Yeter ki bu kitabı okuyan herkes, içinde kendinden bir şeyler bulsun ve bundan yararlansın. Gene de, Bozkırkurdu'nun öyküsünün insanı kemiren bir hastalıktan ve bunalımdan söz ettiğini ama tüm bunların ölüme ve yok olmaya değil, tersine iyileşmeye yönelik olduğunu anlarsa kendimi mutlu hissedeceğim." demiş Hermann Hesse.
Bloglarını ilgiyle takip ettiğim
blog dostları, Evde Yazar (http://evdeyazar.blogspot.com.tr/) ,
Aze (http://www.buyulugerceklik.com/)
ve N.Narda (http://mavikalemdekiler.blogspot.com.tr/), bu
kitaptan övgü ile söz etmişlerdi. ve önermişlerdi.
İyi ki almışım. İyi ki okumuşum. İyi
ki böyle dostlar var. Tam benim kitabımmış. Çok etkilendim. Ve de yararlandım. Hayatta en çok etkilendiğim bir kaç kitaptan biri olacak galiba bu kitap.
Bu hayatta hiç kimse kendinizden
daha fazla size acı çektiremez, hapsedemez, hırpalayamaz. Kitabı okuyunca bunu
çok daha iyi anlıyorsunuz.
Kendi kendimize koyduğumuz
sınırlar, sınırlamalar yüzünden içimizdeki özgür, coşkulu, neşeli, hayat dolu “ben”
kendini ortaya çıkaramıyor.
Harry de kendimi buldum. Gerçi biraz
okuyup düşünen, insanlık sorunlarını dert edinen her insan, Harry de kendini
bulabilir.
İçinizdeki özgür, coşkulu, mutlu
ruhun hayatınıza egemen olmasını istiyorsanız, bunu gerçekleştiren Harry nin
ilham veren öyküsünü okumalısınız.
…………………….
"Bozkırkurdu'nun,
deneysel cesaret anlamında Ulysses'ten aşağı kalmayan bir yapıt olduğunu
söylemeye gerek var mı? Bozkırkurdu, okumanın ne demek olduğunu uzun zamandır
ilk kez hatırlattı bana."
-Thomas Mann-
"Harry kendi içinde bir 'insan' bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir 'kurt' bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmemiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbiriyle kardeş kardeş geçindiğini görür."
Uçarı bir "yaşam" insanı olmaya kalkışan katıksız bir "düşün" insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu'nun hikayesi. Aydın geçinenlerin, bildikleriyle büyüklenenlerin, bilmediklerini küçümseyenlerin, bunu yaparken -bilinçli ya da bilinçsiz- yaşamı kaçıranların yüzüne inen bir tokat.
-Thomas Mann-
"Harry kendi içinde bir 'insan' bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir 'kurt' bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmemiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbiriyle kardeş kardeş geçindiğini görür."
Uçarı bir "yaşam" insanı olmaya kalkışan katıksız bir "düşün" insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu'nun hikayesi. Aydın geçinenlerin, bildikleriyle büyüklenenlerin, bilmediklerini küçümseyenlerin, bunu yaparken -bilinçli ya da bilinçsiz- yaşamı kaçıranların yüzüne inen bir tokat.
………………
Altı çizilenler ;