Harika
bir romandı. Çok beğendim. Sevgili Buket Uzuner' in yüreğine sağlık. Buket Uzuner’i ilk
defa okudum. İyi ki okumuşum.
-Tuna
-Aras
-Ada
-Meriç
-Şair Doğan Gökay
Tuna da
kendimi gördüm. Benzer yanlarımız çok fazla. Umutsuz aşka düşmek, edebiyata
düşkünlük, hassas ruh.
İç
savaş gerçekliği karşısındaki insanların sessizliği, vurdumduymazlığı, aynı bu
ülkenin yaşadığımız haline çok benziyor.
İç
savaş benzeri bir büyük çatışma hali yaşanıyor. Yılda değil ayda değil her gün
onlarca insan ölüyor öldürülüyor. Devletin güvenlik güçleri, isyancılar,
siviller öldürülüyorlar. Hem de 30 yıldır.
“Savaşlar
korkunçtur. Bir o kadar saçmadır. İç savaşlar daha da korkunçtur.”
“Savaşın
galibi de mağlubu da yenilmiştir.” Tuna’
nın bu ve benzeri sözleri benim de duygularıma da tercüman olan sözler.
Ölmekten
öldürmekten başka yollar deneyelim, başka çareler arayalım önerilerine herkes
kulak tıkıyor.
Ölmek. Vatan
uğruna şehit olmak, özgürlük mücadelesi uğruna şehit olmak gibi isimler
verilerek kutsallaştırılıyor. Sevimli hale getiriliyor.
Öldürmek.
Vatanı kurtarmak için vatana zarar veren
bölücü unsurları etkisiz hale getirmek.
Bir
halkın özgürlüğüne kavuşması için savaşmaktan başka seçenek bırakmıyorlar..
savaşta da insanlar ölür ne yapalım diyerek vicdanlarını rahatlatıyorlar.
İsyancıları
destekleyen, sempati ile yaklaşan insanlara, örgütün silahlı isyanının yol
açtığı acımasız cinayetleri, acımasız terörü, masum insanların ölümlerini
anlatamıyorsunuz.
Devletin
operasyonlarını destekleyen yetkili yetkisiz insanlara da , artık devlet başka
çözümler düşünmeli, sadece öldürerek bu işin çözülemeyeceğini anlamalı, her
ölümde çözüm, barış daha bir imkansızlaşıyor. Artık o noktadan sonra barış
diyenlerin tamamı hain ilan ediliyor iki taraftada.
Savaşı
kutsayanlar tamamen hakimiyeti ele geçiriyorlar. Bitireceklerini zannediyorlar.
Her gün onlarca ölü bir o taraftan bir bu taraftan sür git devam ediyor. Akıl, sağduyu,
vicdan tamamen devre dışı kalıyor.
Altı Çizilenler ;
“Çevrene şöyle bir bak, şiddet, terör ve baskıdan canı
yanmamış, canına tak etmemiş veya bezmemiş kimse kaldı mı? Sivil, asker, kadın,
çocuk, bebek… her gün insanlar ölüyor mu? Evet. Ve bizler de bunu seyredip
susuyor muyuz? Evet. Bak susuyorsun, bak bak sen de susuyorsun! Hepimiz
susuyoruz zaten. “/ sf: 93
“Dışarda; evimizin ve bedenimizin dışında sürekli birileri öldürülüyorken, öldürülen
her insan için bizim de biraz öldüğümüzü anlamak ne çok zaman alıyormuş meğer! “/sf:
94
“Saçma bu! Düşman kim? Sınır, cephe neresi? Kime karşı
savaşıyoruz? Kendi iç organlarını kemiren bir virüs bu! Sonunda kimse
kazanamayacak, hiç kimse! Anlıyor musunuz? Çünkü kendimizle savaşıyoruz.
“Bütün savaşlar saçmadır. Ama iç savaşlar daha da saçmadır.
/sf:100
“ Gitmedim, çünkü tıpkı senin gibi ben de buralıyım, burada
doğdum ve burada yaşamak istiyorum! Allah kahretsin! Gitmedim, çünkü ben de bu
ülke için vergi veriyor, çalışıyor ve burayı seviyorum! Duyuyor musun? Türkçe
bağırıyorum çünkü, geri kafalı adam!”
“ Gitmedim, çünkü; Boğaz’da balıkla rakı, Ada’da dolunay,
Ege’de zeytinyağlılar, Akdeniz’de Toroslar, Safranbolu’da, Asos’ta, Kaş’ta
evler, bu anadilim, bu atasözleri, dişiliklerini yitirmeden akıllı olma savaşı
veren buralı kadınlar ve Anadolu Akdenizi’nin özgün duyguları… gitmedim çünkü bütün bunlar yalnızca
buradayken güzel… … hepimizin hamuru aynı, hepimizde bu duygular var. “ /sf:153-154
“ ben ona mutluluk hormonu etkisi yapıyordum. Aras ise onun
heyecan ve dişilik hormonu seviyesini artırıyor olmalıydı. Elbette kendisi
böyle söylemez, “ sen benim serotoninim, Aras adrenalin ve östrejenim” derdi.
Bu üçünün etkisini bir kadında yaratacak tek bir erkek olmadığına göre
erkeklerden biri daima dışarda kalmak, kadınlar da yakınmak durumunu
sürdürecekler anlaşılan! Belki bir gün bir hormon-bilimci bu işe el atacak ya
da ahlak anlayışımız tümden değişecek…
Kadınların aşka ve duygulara dair kararlılıkları ve
cesaretleri biz erkeklerden çok daha güçlüdür.“/ sf: 220-221
İsteksiz, hevessiz ve umutsuz olma hali feci yorucudur.
/sf:383
Siz ancak öğretilmiş şeylere inanıyorsunuz. Hiçbiriniz kendi
doğrularınızı yaratmaya cesaret edemiyorsunuz. /sf:383
Savaş kimseyi galip çıkartmaz. Canlı kalanların tümü
yenilmiştir./sf:385
Evinin içini ve dışını kendi bakacağı çiçeklerle döşemek,
insanın yerleşebilecek kadar huzurlu, cesur ve kararlı olduğu anlamlarını da
taşır. Çiçek sağlıktır.
Ben bayılmıştım bu romana çok güzeldi.
YanıtlaSilorganik bebek deterjanı
Aynen ben de. Selamlar.
SilBlogunuzu yeni fark ettim ve takibe aldım.Kusura bakmayın lütfen.Buket Uzuner'in dilini de çok severim.Teşekkürler :))
YanıtlaSilEstağfurullah. Önemli değil. Ziyaretiniz için teşekkürler.
SilSelamlar. Sevgiler.
This book sounds interesting!
YanıtlaSilKisses, Paola.
Expressyourself
Thanks Paola for visit.
SilBuket Uzuner'i tekrar okumalıyım. Lise yıllarında okumuştum en son. Altı çizili her cümle müthiş, birebir içimden geçenler sanki.
YanıtlaSilBenim de aynen içimden geçenler. ..
SilSelamlar. .